Suriye’de küllenen çatışmalar yeniden alevlendi
Suriye’de şu anda kaç cephe var? Bu cephede hangi güçler, kime karşı savaşıyor? Çatışmalar neden şimdi alevlendi? Bu yeni çatışmaların Ukrayna ve ABD Başkanlık seçimleriyle ilgisi ne?
Suriye, Türkiye gündeminin en üst sırasına yükseldi. El Kaide’den türemesine rağmen bu örgütten ayrılan, halen Birleşmiş Milletler tarafından halen terör örgütleri listesinde yer alan Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ve müttefiklerinin muhaliflerin elindeki İdlib’den başlattığı operasyon, iki gün içinde Suriye merkezi hükümet ordusunu Halep’ten çıkmaya zorladı.
Ardından Türkiye destekli muhaliflerin yani Suriye Milli Ordusu’nun (SMO) Halep’in doğusu ile YPG’nin elindeki Tel Rifat’a operasyonu başladı. 2 Aralık’tan beri de Deyrizor’dan çatışma haberleri geliyor.
Özetle birden fazla bölgede farklı karakterleri olan karmaşık bir atmosfer ortaya çıktı. Olan biteni anlatmak için bir seferde bütün olanları ele almak işi çok zorlaştıracak. Bu nedenle bu yazıda iki temel konuya odaklanacağım. Kimler çatışıyor ve bu çatışma neden patladı?
Suriye’de kimler çatışıyor?
Arap Baharı sırasında Suriye’deki protesto gösterilerinin iç savaşa dönüştüğü 2011 yılı sonlarından bu yana, çatışma birden çok aktörün farklı hedeflerle yürüttüğü bir karaktere sahipti.
Bazı devlet içi savaşlar, o devletin içindeki etnik, dinsel, ideolojik olarak ayrışmış çıkar grupları arasında gerçekleşebilir. Bazılarında ise bu farklı gruplar sadece merkezi hükümete karşı değil birbirine karşı da savaşabilirler. Suriye baştan itibaren tüm grupların hem birbirine hem de hükümete karşı savaştığı bir iç savaşa sahne oldu. 27 Kasım’dan beri izlediğiniz çatışma da bu nitelikte. Bu yüzden çatışan tarafların aktarılması hiç kolay değil. Mümkün olduğu kadar anlaşılır hale getirmeye çalışacağım.
Suriye dört bölgeye bölünmüş durumda. Kuzey Batı Suriye’nin geniş topraklarına hakim olan güçlerden biri, ABD desteğiyle YPG. ABD’nin bu örgütle çok sıkı bağları var. Washington’un YPG’yi desteklemekten vazgeçmesi şu noktada pek mümkün görünmüyor. Fırat’ın doğusu ise Türkiye, Cihatçılar ve rejim arasında paylaşılmış durumda. Ülkenin güneyi de Esad yönetiminin kontrolünde.
Şam’daki Esad rejiminin geniş bir bölgeyi denetim altında tutabilmesinin asıl nedeni, bugüne kadar, Rusya, İran ve Hizbullah’ın desteğiydi. İran ve Hizbullah İsrail saldırılarında büyük kayıplar verdi. Hizbullah’ın lider kadroları tamamen yok edildi. Nedenini henüz tam olarak çözemediğimiz şekilde Rusya da rejimi desteklemek konusunda çok atik davranmadı. Türkiye’nin en önemli meselesi asıl olarak YPG’nin bölgedeki etkinliği. YPG-ABD ilişkisinin neden olduğu tablo Türkiye tarafından kabul edilemez gibi görünüyor. Türkiye için aynı zamanda bir açmaz haline dönüşen bu ilişki etkili olduğu sürece, Suriye meselesi Türkiye açısından kritik kalmaya devam edecek.
HTŞ’nin son saldırısı bu statükoyu kırabilir mi? YPG bölgeden çıkarılabilir mi? Dünya herhalde şimdiki koşullarda bunu mümkün olarak görmüyor. Ancak Türkiye açısından “Siyasi baskı yoluyla ne elde edebiliriz?” şeklinde bir analiz söz konusu olabilir.
Yorumlar (0)
Gülsu Sağ
En doğru ve en kaliteli haberi yansıtan Gez Medya'ya teşekkürler. Bir Ege'li olarak Tunç Soyer'i canı gönülden destekliyoruz.