Uzun yıllar aynı yerde yaşayan, otelin sesiz koridorlarını arşınlayan, küçücük odalarında kendilerine yaşam kurmaya çalışan birçok insan bulunmaktadır. 46 odalı eski ve kabarmış duvar kağıdına üzerinde dantel örtülü ile çevrilmeli telefonlar, plastik çiçekler, duvardan duvara serilmiş yıpranmış halılar, odaların kapılarının açıldığı salonda sobasıyla ve sakinlerin bir araya geldiği ortada masa ile bizlere sanki bir film setini hissettiriyor. Gerçek yaşamdan kopmuş bir zaman tüneli gibi… Otel sakinleri müşteri değil, hayat yolculuğunda kendilerine ev yapmışlar.

Yeni Şükran Otelinde iki yılda kalanda var yirmi yılda kalanda, eşi ile kavga eden soluğu yuva olarak gördüğü otele koşuyor. Bunun yanında otelin tarihi geçmişi de bulunmakta. Kurtuluş Savaşında belediye başkanı Hacı Hasan Paşa’nın hanı olarak işletilen otel içinde silahlar saklanmıştır. Hacı Hasan Paşa’nın yeğeni Gavur Mümin Yunan askerlerinden kaçırdığı silahları arkadaşları ile birlikte bu handa gizlemişlerdir. Mümin bey istihbarat ağında etkili rol almış ve bu ağ sayesinde Anadolu’ya gizli bilgileri iletmiştir. Bu nedenle tarihimizde çok büyük önemi olan bir yapıdır. Biz İzmirliler olarak birçok defa önünden geçtiğimiz Yeni Şükran Otelinde restorasyon çalışmaları başlamıştır. Tarihi dokuya uygun olarak gerçekleştirilecek onarımın 12 ile 14 ay arasında tamamlanacağı belirlenen, 110 yıllık tarihi yapının kent için önemi olduğu ve tarihi dokusu ile sadece İzmir’in değil Türkiye genelinde resmi kurum ve yerel yönetimler bazında dikkate alınması gerekmektedir.

Yazımın başında belirttiğim gibi Şükran Otelinin restorasyon yapıldığını idi. Peki eski adını ve mimari açıdan görünümü yada kendisine yuva yapan bir çok kişiyi barındıran ruhunu yansıtacak mı acaba?....