İKTİDAR SEÇİMİ KAZANABİLMEK İÇİN HER YOLU DENİYOR
Yaklaşan yerel seçimler, AKP iktidarının varlığını sürdürebilmesi için yerelde de iktidarı ele geçirmekten geçtiğini iyi bildiği için meşru, gayri meşru bütün yollara başvurmaktan geri durmuyor, durmayacak.
Varlık sebebini sadece cumhurbaşkanının iktidar hırsına bağlamak gerçeği görmemek ve göz ardı etmektir. Ülkemizin sosyo-ekonomik altyapısını ve temelinde var olan emek sermaye çelişkisini irdelemeden sadece yüzeysel olarak siyasi partilerin iktidar olma istek ve özlemleri düzeyine indirgemek tamda emperyalistlerin ve işbirlikçisi komprodor sermaye sınıfının ve gözden kaçırmaya çalıştığı işçi sınıfı, yoksul ve hala yarı feodal üretim ilişkilerinin içinde kıvranan köylüler (özellikle doğu ve güneydoğu, anadoluda) küçük esnaf ve zanaatkarlar, ve azda olsa milli burjuva sınıfının yaşamakta olduğu ekonomik kriz ve derin yoksulluğun gerçek sebebini görmemek olur.
Düzeni analiz ettiğimizde;
AKP iktidarının varlığını ve iktidarını sürdürmek için dayandığı sınıfın, işbirlikçi tekelci burjuvazi ve iktidari eliyle yarattığı ve beslediği sözde İslami sermaye ve kültürel anlamda da tarikat ve cemaatler aracılığıyla yaratmaya çalıştığı gerici, şeriat özlemi içinde olan ruhsal yapısı dönüştürülerek biat eden, verilenle yetinen, hak hukuk ve adalet istek ve özlemlerinin rafa kaldırdığı bir toplumsal düzen olduğu gerçeği görmezden gelinerek verilecek bir insanca yaşanacak düzen kurma özlem ve talebinin gerçekleşme olasılığı bir koca hayalin ötesine geçmeyecektir.
Milli demokratik devrimini gerçekleştiremeden emperyalistlerin, işbirlikçi komrodor kapitalistlerin egemenliği altına giren ülkemizde, çıkarları egemen sınıfların çıkarlarıyla çatışan işçi sınıfı ve yoksul halkımızın özlemi olan çağdaş ve insan haklarının egemen olduğu gerçek bir demokrasinin kurulması bu sınıfsal çelişkiyi görerek, düzenden memnun olmayan bütün sosyal sınıf ve katmanların Birleşik halk muhalefetini doğru ve ilkeli bir biçimde örgütleyerek mücadeleyi yükseltmesi tarihi ve kaçınılmaz bir görev ve sorumluluk olarak başta ana muhalefet olmak üzere bütün muhalif özgürlük ve demokrasiden yana olan, demokratik kitle örgütlerinin, sendikaların, sivil toplum kuruluşlarının ertelenemez bir görev olarak önünde durmaktadır.
Emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin en büyük korkusu demokratik halk muhalefetinin Birleşik halk cephesini oluşturmasıdır.
Gün siyasi uyanıklığı diri tutmak, armudun sapı, üzümün çöpü tartışmalarını bir yana bırakmak ve yurtsever Devrimci sorumluluk bilinciyle hareketi birleştirmekten geçer.
Aksinin emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin düzenine boyun eğmek, çağdaş, özgür ve insan haklarının egemen olacağı insanca yaşanacak bir ülke ve dünya özlemine veda etmek olacaktır.
Ercan Çınarlı/ Disk Emekli Sen MYK üyesi ve Dış ilişkiler Sekreteri
Yorumlar (0)
Gülsu Sağ
En doğru ve en kaliteli haberi yansıtan Gez Medya'ya teşekkürler. Bir Ege'li olarak Tunç Soyer'i canı gönülden destekliyoruz.